{ "title": "Canlılar İçin Suyun Önemi", "image": "https://www.su.gen.tr/images/canlilar-icin-suyun-onemi.jpg", "date": "20.01.2024 12:16:56", "author": "Sirac", "article": [ { "article": "Canlılar için suyun önemi, canlılar tarafından yaşamsal olarak kullanılan tüm diğer sıvılardan çok daha fazladır. Su, iki yanıcı madde olan hidrojen ve oksijenin oluşturduğu kovalent bağ neticesinde meydana gelen söndürücü özelliğe sahip bir moleküldür. Dünya üzerinde yaşam olmasının en önemli sebeplerinden biri sudur. Bu nedenle astronomlar dünya dışı yaşam ararken öncelikli olarak suyun peşine düşerler. Suyun olduğu yerde yaşam olması kuvvetle muhtemeldir.

Bütün canlılar için suyun önemi, canlıların tüm yaşamsal döngülerini ele aldığımızda döngünün her adımında farklı bir şekilde açıkça görülmektedir. İnsan vücudunun üçte ikisi, bir diğer ifadeyle %60 - %70'lik kısmı sudan oluşmaktadır. Anne karnındaki üç aylık fetüsün yüzde doksan beşi, yeni doğan bir bebeğin yüzde yetmiş beşi sudur. Bebek doğduktan yaklaşık iki hafta sonra vücudundaki su oranı yüzde yetmişlere düşer. Anlaşıldığı üzere vücuttaki su oranı yaş ile ters orantılıdır. Bir başka deyişle, ilerleyen yaş vücuttaki su oranının azalmasını da beraberinde getirir. Yetişkinlerdeki su oranı yüzde altmışlara kadar iner. Erkeklerde kadınlara, şişman bireylerde zayıf olanlara oranla daha fazla su bulunur.

Suyun vücuda alınması (Hidrasyon) için iki yöntem vardır: Ekzojen su alımı, endojen su alımı. Ekzojen su alımı, ağız yoluyla alınan besinlerden ve içeceklerden elde edilen suyu temsil eder. Bir insan günde ortalama besinlerle 1000 ml, içeceklerle de 1200 ml suyu vücuduna alır. Ekzojen su alımı ise hücrelerde meydana gelen çeşitli kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan suyun kazanımıdır. Ortalama günde 300 ml civarındadır. Vücuttan su kaybına ise dehidrasyon adı verilir. Bir insan günde ortalama 1500 ml ile en çok böbreklerden idrarla su kaybeder. Bunun haricinde 500 ml kadar solunum yoluyla da akciğerlerden çıkan su buharıyla kaybedilen miktar vardır.

İleri derecede su kaybı canlı vücudu için hayati tehlikeye sebep olmaktadır. Bir insan su içmeden en fazla 7 ile 12 gün arası canlı kalabilmektedir. Susuzluk durumunda sırasıyla fiziksel performans düşüklüğü, baş ağrısı, halsizlik, titreme, bayılma ve bilinç kaybı gerçekleşir. Tüm bunları aşan durumlarda önlem alınmadığı taktirde canlının ölümü gerçekleşir. Bu nedenle canlılar için suyun önemi oldukça büyüktür.

Suyun canlılar için en büyük önemi hücresel boyutta gerçekleştirilen tüm yaşamsal faaliyetlerin içinde rol almasıdır. Besinler veya içecekler yoluyla alınan maddeleri sindirimin ardından hücrelere taşınmasında su görevlidir. Aynı şekilde hücre içine giren bu maddelerin çözünerek işlenmesi sırasında ve ardından hücrelerden atık madde olarak çıkarılarak taşınmasında da su görev yapmaktadır. Ayrıca, vücut ısısını dengelemek, bazı organları korumak ve besinlerin sindirimine yardımcı olmak gibi yaşamsal avantajlar sağlamaktadır.

Su, kimyasal yapısı sayesinde bitkilerin karada yaşamalarına olanak sağlar. Su, bitkilerin kılcal damarlarından, kohezyon ve adezyon kuvvetleri sayesinde yer çekimine karşı çıkarak, en üst yaprağa kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle, insanlar için olduğu kadar bitkiler için de su oldukça önemlidir. Bu bağlamda insan yaşamının da döngüsel olarak bitki yaşamına bağlı olduğu düşünülürse, suyun insanlık için önemi çok daha büyümüş olur.

Tüm bu bahsedilen faydaların ve gerekliliklerin haricinde insanoğlu, deniz taşımacılığı, tarımda sulama, barajlar ile elektrik enerjisi elde etme, sıcak su kaynakları, jeotermal enerji, kaplıcalar gibi oldukça farklı alanlarda sudan yararlanmıştır.
" } ] }