{ "title": "Suda Yaşayan Canlılar", "image": "https://www.su.gen.tr/images/suda-yasayan-canlilar.JPG", "date": "21.01.2024 06:57:00", "author": "Kanver", "article": [ { "article": "
Suda yaşayan canlılar, karada yaşayan canlılara oranla oldukça fazla sayıdadır. Su altı hem bitki çeşitleri hem de hayvan çeşitleri bakımından oldukça zengin bir habitattır. Su altına hâkim olan yegâne tür ise balıklardır. Dünya üzerinde bulunan tatlı ve tuzlu sularda yaşayan binlerce farklı balık türü keşfedilmiştir. Su altına hâkim olmalarının sebebi de söz konusu habitatta besin zincirinin en tepesinde bulunmalarından kaynaklanmaktadır.

Suda yaşayan canlılar arasında en büyüğü Mavi Balina'dır. Memeli sınıfına dahil olan bu canlının bir diğer adı Gök Balina'dır. Mavi balinalar, günümüze kadar keşfedilenler arasında yaşayan en büyük canlı türüdür. Yetişkin bir mavi balinanın ağırlığı 160 tonu ve boyu da 33 metreyi bulabilmektedir. Bu ağırlık da yaşayan en büyük kara hayvanı olan yetişkin bir filin yaklaşık 20 katıdır. Sürü halinde gezen hayvanlar olmayıp, bu zamana kadar çiftler halinde bulundukları iki duruma rastlanmıştır: Çiftleşme anı ve anne ile yavrusu. Bir yıllık gebelik dönemleri tespit edilen mavi balinalar, iki - üç yılda bir doğum yapar. Mavi balinalar dişsiz bir balina çeşididir ve suyun içerisinde bulunan planktonlarla beslenir. Ortalama ömürlerinin 80 yıl olduğu düşünülmektedir.

Mavi balinaların neredeyse tek düşmanı, denizde bulunan diğer canlıların da düşmanı olduğu gibi Katil Balina'dır. Katil balinalar aileden oluşan sürüler halinde dolaşır ve avlanırlar. Bir diğer adı da Orka olan bu canlılar, okyanus yunusları ailesine dahildir. Katil balinalar, suda yaşayan canlılar arasında ayrım yapmaksızın avlanabilirler. Bunlara köpekbalıkları ve hatta diğer yunus türleri de dahildir. Dolayısıyla denizdeki besin zincirinin en tepesinde bulunan türdür. Dünya üzerinde okyanusların ve denizlerin neredeyse her yerinde tespit edilmiş olup, oldukça geniş bir habitata sahiptir.

Dünya üzerinde bulunan okyanusların, denizlerin, göllerin ve akarsuların bölgesel iklimlere göre yapısal olarak oldukça fazla farklılık göstermeleri, bu sularda yaşayan canlıların da oldukça çeşitli olmalarını sağlamıştır. İnsanoğlu gerek avcı-toplayıcı zamanlarında gerekse yerleşik hayata geçtikten sonra suda yaşayan canlılardan besin olarak oldukça faydalanmıştır. Bu faydalar arasında çok farklı alanlarda kullanılan balina yağının elde edilmesi için aşırı avlanmalar gibi türlerin yok oluşuna sebebiyet verebilecek olumsuz girişimler de her zaman olmuştur. Örneğin, 19. Yüzyıldan günümüze kadar yapılan karşılaştırılmalar ve incelemeler sonucunda, mavi balinaların sayısının, popülasyonun %1'inden daha azına düştüğü anlaşılmıştır.
" } ] }