{ "title": "Suyun Özellikleri", "image": "https://www.su.gen.tr/images/suyun-ozellikleri.jpg", "date": "20.01.2024 16:09:56", "author": "Aydoğan", "article": [ { "article": "Suyun özelliklerinin her açıdan ayrı ayrı incelenmesi, yaşam için ne kadar önemli bir kimyasal bileşik olduğunun somut kanıtlarını sunar. Fiziksel açıdan incelendiğinde suyun özellikleri bakımından evrende bulunan diğer moleküllerden onu özel kılan hiçbir farkı yoktur. Fakat, dünya üzerinde yaşamın kimyası ele alındığında su, vazgeçilmez bir bileşiktir.

Su, kimyasal özellikleri bakımından karmaşık olmayan renksiz, tatsız ve kokusuz bir bileşik olup, evrende en çok bulunan ve en hafif element olan hidrojen atomu ile yine suyun kendi gibi canlılar için oldukça önemli olan oksijen atomundan oluşur. Bir su molekülünü oluşturmak için iki adet hidrojen atomu ile bir adet oksijen atomu kimyasal olarak birleşir. İki hidrojen atomu da hidrojen bağıyla, kendilerinde daha büyük ve ağır olan oksijen atomuna bağlanır. Hidrojen atomlarının kurdukları bağlar arasındaki açı 104,5 derecedir ve bu açı, \"bağ açısı\" olarak adlandırılır.

Suyun özelliği geometrik olarak incelendiğinde düzgün dört yüzlü biçiminde bir şekil elde edildiği görülür. Bu şeklin tepe noktasında oksijen, birbirlerine komşu olmayan iki köşede hidrojen atomları ve diğer köşelerde de ortaklanmamış serbest elektronlar vardır. Su molekülü elektriksel yük bakımından nötrdür. Fakat, bir molekülün kendi içerisinde, pozitif yüklü hidrojen atomları ve negatif yüklü ortaklanmamış elektronlar sebebiyle elektriksel yük farkları vardır. Suyun bu özelliği, ortaya iki adet kuvvet çıkarmaktadır: Adezyon ve Kohezyon Kuvveti.

Kohezyon kuvveti, aralarında oluşan hidrojen bağı sayesinde su moleküllerinin dağılmadan beraber durmasını sağlar. Adezyon kuvveti ise su moleküllerinin başka madde moleküllerine bağlanmasını sağlar. Bunun sonucu olarak suyun ıslatma özelliği ortaya çıkar. Su, moleküllerinin sahip olduğu bu kuvvetler sayesinde yüzeylere tutunabilir veya ince bir boruya tırmanabilir. İlk su molekülleri borunun kenarlarına yapışarak diğerlerinin üzerinden kolayca geçmesine olanak sağlar. Bu özellik neredeyse tüm bitkilere boylarını uzatıp güneş ışığından daha fazla yararlanarak topraktan beslenme noktasında büyük bir avantaj sağlar.

Su, her sıvının sahip olduğu yüzey gerilimine de sahiptir. Su yüzeyindeki moleküller içerideki moleküller tarafından bir çekim kuvvetine maruz kalır. Bu olay da su yüzeyinin ince bir zar gibi gerilmesini sağlar. Suyun bu özelliği sayesinde bazı tür böcekler ve kısa süreli de olsa suda yürüyen kentenkeleler su üzerinde yürüyebilirler.

Suyun kaynama ve donma noktaları da yaşam için özel sayılabilecek bir duruma sahiptir. Donma ve kaynama noktalarının yüksek oluşu, ortalama sıcaklıklarda suyu sıvı halde tutarak canlı yaşamına olanak sağlar. Tüm bu özelliği sağlayan moleküllerin oluşmasını sağlayan hidrojen bağlarıdır.

Su, halk arasında bilinenin aksine iyi bir iletken değildir. Çünkü, bahsedildiği üzere saf su molekülleri nötr haldedir. Suyu iletken kılan içerisine karışan mineral tuzlar ve karbondioksit bileşikleridir. Bu maddelerin suyun içerisinde iyonize olması elektrik iletkenliğini sağlamaktadır. Saf su molekülü de hidroksit (+) ve hidronyum (-) iyonlarına ayrışarak iletken olabilir fakat, bu iletkenlik zarar verecek büyüklükte akım taşıyamaz.

Suyun tüm kimyasal ve fiziksel özelliklerinin yanında, canlı hayatındaki önemi de bizler için suyun belki de en önemli özelliğidir. Su, hücresel faaliyetlerin hemen hemen hepsinde oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Sindirim sonucunda elde edilen küçük moleküllerin hücreye taşınması, hücresel sindirim ve atıkların taşınmasından sorumlu olan bileşik sudur. Bir insan yemek yemeden uzun süreler canlı kalabilir fakat, su olmadan bunun olması mümkün değildir.
" } ] }